ISPARTA-İSTANBUL BİSİKLET TURU 1. GÜN - Ayetullah Kılınç

ISPARTA-İSTANBUL BİSİKLET TURU 1. GÜN

  1. Gün (Isparta Merkez – Antalya Konyaaltı Plajı) (133 Km)
Yola çıktığımda hava daha aydınlanmamıştı. Isparta içindeki ışıkların Isparta çıkışına kadar bana yeteceğini sonra havanın aydınlanacağını düşünmüştüm. 8 km gittikten sonra ışıklar bitti fakat hava aydınlanmadı. Mecburi olarak Isparta Sav çıkışında 20-25 dk havanın aydınlanmasını bekledim. Sonrasında yola devam ettim.
Isparta’nın rakımı 1035 metre. Ben ise ilk gün denize ulaşmak istiyordum. Çoğunlukla çok keyifli bir iniş beni bekliyordu. Saat 11’e kadar 82 km yol almıştım ve hava iyice ısınmıştı. Yol boyunca dağların, ormanların arasında bisiklet sürmenin keyfini çıkardım. Bunun için tura çıkmıştım. Doğanın içinde olmak için.


Antalya Aksu ilçesinin girişindeki Ortaköy köyünde yaklaşık 5 saat dinlendim. Tur boyunca dinlenmeme ve sıcaklığın etkili olduğu 11-15 saatleri arasında bisiklet sürmemeye dikkat edecektim. Köyde bir camide bir önceki gün fazla uyumadığımdan uyudum. Namaz vakitlerinde de klimayı açtılar. Benim için çok iyiydi. Saat 16 gibi uyanıp yemeğimi yedikten sonra yola koyuldum. Yaklaşık 40 km daha gittikten sonra Antalya havaalanı kavşağına vardım. Saat 19 civarıydı. Konyaaltı plajına varmama 25 km kalmıştı. Enerjim de vardı fakat iş çıkış saatiydi. Yoğun bir araç trafiği vardı. Bu trafiğin içinde bisiklet sürmek keyifli olmayacaktı. Ki zaten tur ile ilgili planımı yaparken yoğun trafiğin içinde bisiklet kullanmamaya özen gösterecektim. Bu sebeple tramvay ile otogara gidip oradan kalan 7,5 km’lik yolu bisikletimle gitmeye karar verdim. Antalya kavşağında bulunan tramvaya gittim. Bisikleti alacaklar mıydı emin değildim. Durakta ilk başta güvenlik görevlisiyle karşılaşmadım. Antalya ulaşımı arayıp durumumu anlattım. Güvenlik kamerasının karşısında durmam ve bisikletin diğer yolcuları rahatsız etmeyecek şekilde bir yere koymam koşuluyla gitmemde sakınca olmayacağını telefondaki hanımefendi söyledi. Durakta beklerken aslında yanlış yönde durduğumu fark ettim. Karşı durak otogar yönüymüş. Karşı durak biraz geride olduğundan ilk başta fark etmemişim. Ve güvenlik görevlisi de oradaymış. İyi ki başta güvenlik görevlisiyle karşılaşmadım. Durağa gittiğimde bisikleti alamayacağını söyledi. Santralden izin aldığımı söyledim. Sonra amirini arayıp durumu anlattı. Amiri santraldaki kişinin kendisini aramasını istedi. Tekrar santrali aradım yanlış durakta beklediğimden güvenlik görevlisini görmediğimden bahsettim durumu açıkladım. Sağ olsun santraldaki hanımefendi amiri arayıp sorun olmadığını söyledi. Bu sayede tramvaya binebildim. Güvenlik görevlisi aslında bisikletin alınmadığını amirinin de bu duruma şaşırdığını söyledi. Neden alınmıyor burası ayrı bir konu bu bisikletliler size ne yaptı?


Tramvayla otogara vardıktan sonra kalan yolu da gidip Konyaaltı plajına vardım. İlk hedefimi gerçekleştirmiştim. Şimdiki hedefim kıyıdan devam etmekti.
Geceyi Konyaaltı plajında geçirecektim. Çadırımı uygun bir yere kurdum. Saat 20.30 civarıydı. Denize girip serinledikten sonra duşumu alıp yemeğimi yiyip çadıra girip uyudum. 1 saat sonra filan çadırın içi çok sıcak olduğundan çıkıp dışarı uyudum. Plaj kalabalık olduğundan bir hırsızlık olayı yaşamamak için güya bir gözüm açık uyuyacaktım. Ama nerdeee!
Sabah uyandığımda saat 07:00’ydi. 06:00’ da kalkıp yola koyulmam lazımdı. Uyandığımda çadırın ağzı açık telefon cüzdan hepsi ortalıkta duruyordu. Gece yerimi değiştirmek için dışarı çıkarken kapatmayı unutmuşum. Çok şükür bir aksilik yaşamadım.
İlk gün 133 km yol almıştım. Ki bu benim kişisel rekorum oldu. 

Yorum Gönder

0 Yorumlar